Bir önceki menüye geri dönmek için buraya tıklayın! MİMARCA


YENİDEN ART DECO…

1920’lerde Amerika’da başlayarak 1930’larda da devam eden süsleme akımı. Mimaride, tasarımda ve sanatta ağılığını hissettiren bir akımdır. Geleneksel el sanatları atölyelerinde üretilen mobilyalarda başlayan bu akım kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına aldı. Akım, 1970’lerde Art Deco adıyla anılmaya başlanmıştır. Art Deco, gökdelenler, büyük mağazalar ve sinemalardan mobilya ve mutfak gereçlerine kadar pek çok binayı ve eşyayı etkilemiştir. 1930’larda Art Deco bütün batı dünyasının gözde akımı haline geldi. Art Deco tasarımcılarının pek çoğu tasarladıkları mobilyalarda, geleneksel malzemeleri reddederek çelik, mermer, abanoz gibi pahalı ve pek sık kullanılmayan materyalleri tercih ettiler. Mimarinin yanı sıra seramik, cam ve mücevher tasarımı alanlarında başarılı çalışmalar gerçekleştirildi.
 

Ancak daha sonraları Wright’ın ve Uluslararası Üslup’un öncüleri olan mimarların kötü bir modernistlik anlayışı olarak gördükleri Art Deco’ya karşı çıkmalarıyla mimari, süsten arınmış işlevsel ve strüktürel bir yola girdi. 1970’lerde Art Deco, çelik ve cam blokların, çıplak, tekdüze binaların getirdiği bıkkınlıkla yeniden itibar kazanmaya ve gündeme gelmeye başlamıştır.
 

Ve Art Deco bu yıla da damgasını vuruyor. Bu zamansız tarzın orijinal parçalarını yeni mobilya ve kumaşlarla bütünleştirerek sıra dışı kompozisyonlar yaratabilirsiniz.
 

İddalı sadelik… Farklı ve çarpıcı bir görünüme sahip bir oturma odası; net çizgilerdeki köşeli mobilyaları, göz alıcı desenlerdeki kumaşları, zarif aksesuarları ile Art Deco’nun bir özeti haline getirilebilir aslında…
 

Değişik dokulu kumaşlar, yalın ve özgün desenleriyle mekana zengin bir görünüm kazandırıyorlar. Siz de Art Deco’nun yalın ve dikkat çekici tarzını oturma odanıza yansıtmak istiyorsanız düz hatlara sahip bir kanepe ve onun tamamlayıcısı masif ahşap bir sehpa ile işe başlayabilirsiniz. Geometrik desenli çarpıcı yastıklarla kanepenizi zenginleştirin. Duvarlarda ise toprak tonlarında, kalın çizgili kağıtlar tercih edebilirsiniz. Ve elbette perdeleriniz için seçiminizi ipek ürünlerden yana yapmak yaratmaya çalıştığımız tarzı güçlendirecektir. Elbette aksesuarlar odanızın tamamlayıcısı olacaktır. Koyu renkler ve doğal kıvrımlar Art Deco iç mekan tasarımının vazgeçilmez özellikleridir.
 

Bir yemek odasında bu tarzı uygulamak için, yuvarlak biçimli koyu renk yemek masasını metal sandalyeler ve kıvrımlı desenleriyle öne çıkan bir halıyla bütünleştirebilirsiniz. Bununla birlikte düz hatlı bir yan sehpa ile kombine edebilirsiniz. Ayrıca bu dekoru altın ve gümüş pırıltılı aksesuarlardan yardım alarak tamamladığınızda göz alıcı bir Art Deco mekana sahip olacaksınız.
 

Art Deco tarzını yaratmaya çalışırken zıtlıklardan yararlanın ve koyu renkleri açık renklerle, kıvrımlı formları düz formlarla buluşturun. Unutmayın Art Deco; pırıltıların, göz alıcı süslemelerin, kıvrımlı formların, dokulu kumaşların, keskin hatlı geometrinin bir arada bulunduğu oldukça zengin ve bir çok zevke rahatlıkla hitap edilebilecek ender tarzlardan biri… Size de bu rüya gibi mekanlarda yaşamak kalıyor elbette…


 

Başak Yalçınkaya
Mimar