|
|
|
|
|
|
MİMARCA |
ANADOLU’DA KONUT VE TÜRK EVLERİ - 2
Türk konut mimarisinin en belirgin özelliklerinden
birisi evlerin gösterişten uzak, sade, insani boyutlarda
ve işlevsel olmasıdır. Evler genellikle bir ve ya iki
katlıdır. Konut tek katlı olarak tasarlandığı zaman bu
kat zeminden yükseltilerek, yaşama alanının rutubet ve
gürültüden korunması sağlanmıştır. Aynı zamanda
havalandırma ve aydınlanma ihtiyacı da giderilmiştir.
Genellikle taştan inşa edilen zemin katlar ev içi
yaşamın mahremiyeti nedeniyle sağırdır. Benzer
kaygılardan dolayı evle sokağın ilişkisi bahçe
duvarlarıyla kesilmeye çalışılmıştır. Taşlık ismi de
verilen zemin katlar bazı yörelerde ahır, tarımsal
üretimin yoğun olduğu bölgelerde ise hububat deposu
olarak kullanılmıştır. Bu mekan genel olarak evin servis
mekanıdır ve mutfak olarak da yaygın olarak
kullanılmaktadır. Genel hizmetlerle ilgili kullanım
alanlarına ayrılan zemin katla, yaşama alanı olarak
ayrılan üst kat planları birbiri ile çakışmamaktadır.
Odaların ve sofanın bulunduğu üst katlar zemin katın
aksine pencereler, çıkmalar ve cumbalarla dış dünyaya
açılmaktadır.
|
Türk
evlerinin mekansal düzenlenişinde ana birim olarak
karşımıza odalar çıkmaktadır. Türk evinin en önemli
ögesi odadır. Genelde kare yada kareye yakın dikdörtgen
planlı olan odaların oluşturulmasında temel alınan
ilkeler insan ölçüleriyle işlevselliğin uyumu ve yaşama
tarzının gerektirdiği elemanlara(sedir, dolap, yüklük,
ocak, gusülhane, raflar vs.) yer verilmesi olmuştur.
Avrupai yaşam tarzının Anadolu’da yerleşmesine kadar
odalarda mobilya bulunmaması, bunların yerine
kaldırılabilir malzemeler ve bunların saklandığı
dolaplar bulunması ilginçtir. Evlerde oda sayısı ailenin
büyüklüğüne ve maddi durumuna bağlı olarak
değişmektedir. Evin odalarından birisi daha büyük ve
süslüdür. Sokağa bakan bu odaya başoda denir. Dışarıya
çıkmalar ve pencerelerle açılan odaların bu özelliği
evlere estetik bir değer kazandırmışsa da burada asıl
amaç ısınma, aydınlanma, havalandırma gibi işlevsel
arzulardır.
|
Evi
oluşturan diğer öğelerden sofa Anadolu’nun farklı
bölgelerinde farklı isimler almaktadır: Hayat, sergah,
ev ortası, yazlık, sayvan, çardak, divanhane, nanay,
tahtaboş vb. Odalar arasında sirkülasyonu sağlayan sofa
aynı zamanda ortak yaşama mekanıdır ve oturma, dinlenme
gibi pek çok işleve yanıt verir. Sofanın ev içerisindeki
durumu doğrudan doğruya evin planını tayin etmektedir.
Bazı yörelerde sofa eyvanlarla zenginleştirilerek
genişletilmiştir. İklim koşullarının müsait olduğu
bölgelerde sofaların yalnızca üstü örtülmüştür ve
doğrudan doğruya arkaya ya da bahçeye açılır.
|
Avlu
yada bahçe, evlerin sokakla bağlantısını sağlaması
açısından önemlidir. Topraktan kopmak istemeyen Anadolu
insanı büyük yada küçük bir bahçe ile yeşile olan
özlemini giderir. Tandır, kuyu, çeşme, havuz, ocak gibi
öğelerin bulunduğu bahçe yada avlular evin en renkli ve
fonksiyonel bölgeleridir.
|
Eyvan
genel olarak avluya bakan tarafı açık, üç tarafı kapalı,
üstü tonozla örtülü yerden yüksekçe zeminli hacimlerdir.
Evde odalar arasında, yada sofanın uzantısı şeklinde
karşımıza çıkmaktadırlar.
|
Anadolu
Konut Mimarisinin yaygın inşaat malzemelerinden birisi
ahşaptır. Ahşap özellikle ormanların bol olduğu
Karadeniz Bölgesinde yoğun olarak kullanılmıştır. Ahşap,
malzeme olarak, taşıyıcılık açısından, kullanım
açısından, estetik açıdan, ekolojik açıdan üstün
niteliklere sahip bir malzemedir. Anadolu’da çok geniş
bir coğrafyaya yayılan “hımış” veya “dolma” tekniğinde
kiriş ve dikmelerden oluşan ahşap konstrüksiyonun arası
kerpiç taş veya tuğla ile doldurulmaktadır. “Bağdadi”
adı verilen ve tümüyle Türk yapı sanatına özgü olan
teknikte ise ahşap direkler ince çıta veya kamışlarla
kapatılarak sıvanmaktaydı. Taşıyıcı eleman olarak taşın
kullanıldığı konutlara Anadolu’da her bölgede
rastlanabilir. Fakat taşın esas malzemesini teşkil
ettiği bölgeler Ege ve Akdeniz sahili, Güneydoğu
Anadolu’nun Kuzey Suriye ile geleneksel ilişkisi olan
kısımları, Orta Anadolu’nun Erciyes çevresindeki
volkanik bölgeleri ve Doğu Anadolu bölgesidir. Bazı
örneklerde taş duvarın yapısına ahşap ve pişmiş toprak
malzeme girebilmektedir.
|
Anadolu’nun değişik coğrafi bölgelerinde, değişik yapı
malzemeleri ile meydana getirilen konutların
planlanmasında ve iç düzenlemesindeki en önemli etkenler
Türk töreleri, İslam dininin esasları ve yaşama
biçimleridir. Evler fizyolojik, sosyal ve pedagojik
fonksiyonları gereği mahremiyeti esas alan içe dönük bir
planla inşa edilmişlerdir. Ancak gene de evler tabiattan
ve yerleşmeden bütünüyle ayrılmamış, tabiat ve ağaç
tutkusu avlu ve bahçelerde vücut bulmuştur. Türk konut
mimarisi günümüz şartlarının yaratmış olduğu konutların
aksine, rahat ve sağlık şartlarına elverişlidir.
|
Tüm
bunların ışığında bu kültürün günümüze yansımalarını
saptamak ve günümüz koşulları ile harmanlayarak Modern
Türk Konutu kavramını ortaya koymak bizlerin görevi
olmalıdır… |
|
Başak
Yalçınkaya
Mimar |
|
|
|
|
|