MARDİN EVLERİ
‘Bozkırların kül rengi kenti MARDİN…’
Uzaktan Mardin kalesi gözüktüğü vakit, erişilmez ve geçilmez
bir dağın üstüne taşlardan işlenmiş bir taç gibi ilk önce
garip ve heybetli gelir insana…
Mardin, ‘Mardin Eşiği’ adı verilen kenar kıvrımlar
kabartısının güney kanadında, bir yamaçta ortalama 1200 m
yükseklikte kurulmuştur. Uzunluğu doğu batı doğrultusunda
uzanan bir alana yayılır. Diyarbakır – Musul yolu üzerinde,
savunması kolay bir kale konumundadır. Bu bakımdan ‘Şahin
Kalesi’ adıyla anılmıştır…
10. yüzyıldan itibaren hemen her seyyahın günlüğünde, her
tarihçinin notları arasında yer alır. Mardin’in büyük bir
şehir olduğunu, kalabalık ve geniş çarşılarının bulunduğunu,
kentin 13. yüzyıl başlarında büyük kervansaraylar, çarşılar ve
medreselerle donatıldığını, evlerin birbiri üzerine yamaçta
inşa edilmeleri sebebiyle merdiven şeklinde göründüklerini,
her birinin birer sarnıcı olduğunu yazarlar…
Günümüz Mardin’i tarihi oluşumunu koruyabilmiş ender
kentlerden birisidir. Topografik konumunun sağladığı
ayrıcalığın yanı sıra, sağlam ve nitelikli taş işçiliği
ile, kemerli-eyvanlı konut mimarisi geleneğinin kesintisiz
sürdürmesi nedenleriyle, dokusunu ve donanımını önemli
ölçüde günümüze ulaştırabilmiştir. |
|
|
Dar ve
dolambaçlı sokakları, bunların iki yanında sıralanmış düz
damlı-bitişik evleri, çok sayıda tarihi yapısı ile kent,
seyahatnamelerde anlatılan geçmiş görüntüsünü hala
yaşamaktadır.
Mardin, sivil ve dini mimarlık örneklerinin daha çok da
evlerin oluşturduğu bir dokuya sahiptir. Bu dokunun en
belirgin özelliği Anadolu’daki eski yerleşmelerin bir çoğunun
karakteri olan organik düzendeki sokaklarıdır. Evler, organik
biçimli parseller üzerinde boş bir alan yaratmamayı
hedeflercesine yapılanmışlardır. Bu eğilim neticesinde bazen
parselin bittiği yerde, sokağın üstünü yandaki parsele kadar
kullanan ‘abbara’ denilen yapılar oluşur.
Mardin evleri, sadece giriş katından ibaret örneklere sahip
olmakla birlikte, genellikle çok katlı bir görünüm sunar.
Geleneksel bir evin kat adedinin belirleyicisi ise, parselin
başlangıç ve bitim noktaları arasındaki kot farkıdır. Hiçbir
evin gölgesi birbirinin üzerine düşmemektedir. Güneş
ışıklarının aksine düzenlenen sokaklar, insanları gölgede
bırakarak güneşten korur.
Kalın yüksek taş duvarlar ile sokaktan ayrılan zemin katların
önemli mekanı avlulardır. Giriş katları hem kadının zamanını
geçirdiği mekanlar olarak içe dönük olmakla birlikte, dış
dünya ile ilişkinin doğrudan kurulabildiği mekanlar olması
dolayısıyla da dışa dönüktür. Alt kattan üst kata, avlu yada
yapı duvarına bitişik kesme taştan merdivenle çıkılır. Büyük
evler genelde U şeklinde olup, L tipi olanlarda vardır. Tüm
odalarda yemek yenilip, yatılıp, oturulabilir durumdadır.
Odalardan biri konuk odası olarak düzenlenmiştir. Odalar
avluya bakan eyvan yanlarında sıralanmıştır. Eyvanlar yarı
açık mekanlardır. Hem kapalı mekanlara dağılımı sağlama hem de
oturma, dinlenme işlevlerini de karşılamaktadır. İklime bağlı
olarak kapı ve pencereler küçük tutulmuştur. Mardin evlerinde
tırabzanlar taştır.
Yapılarda kullanılan kalker taşı kolay işlenebilen, bu sayede
zengin işlemelere olanak sağlayan, iklim şartlarıyla zamanla
sertleşen bir yapıdadır. Taş işçiliği doruk noktasına
ulaşmıştır. Taş işlemelerinin başlıca motifleri, burma, lale,
üzüm salkımları ve karanfildir. Dış cephe, sütunlar, etrafı
oya gibi işlemeli kapı ve pencereler, kemerlerle
oluşturulmuştur. Geleneksel evlerin sokakla bağlantısını
sağlayan kapıları daima anıtsal biçimlere sahip olmuştur.
Pencerelerin en büyük özelliği, pencerenin geometrik şekli ile
süslemeli alınlık arasında geometrik zıtlıktan oluşan bir uyum
vardır. Genellikle her pencerenin üstüne veya iki pencerenin
arasına rastlayan tepe pencereleri yapılmıştır. Odaların sağır
duvarlarında veya pencere aralarında yüklük, lambalık olarak
kullanılan bazılarında ahşap kapaklar olan irili ufaklı nişler
yer alır.
Sonuç olarak, burada özelliklerine kısaca değindiğimiz Mardin
evleri, Anadolu ev mimarisinde, orta Anadolu’nun Niğde,
Kayseri şehirlerinde, daha yaygın olarak da Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde örneklenen taş mimarinin görüldüğü önemli
örneklerdendir. Tasarımlarda iklim ve topoğrafya önemli
etmendir. Ayrıca bölgenin egemen yapım malzemesi ve tekniği,
geleneksel evlerin tasarımındaki özgünlüğünü belirleyen bir
başka faktördür. Böylece Anadolu’nun diğer bölgelerindeki
uygulamalar ile benzerlikler gösteren durumlarda bile Mardin
evi farklı algılara neden olmuştur. Tüm bunlar Anadolu
Mozaikleri projesinde yer alma sebebi olarak da
sayılabilmelidir.
Anadolu mozaikleri içinde yer alacak olan dört Mardin evi
için, dört bu yöreye ve tarihine ait isim var aklımızda…
GİRBELLE EVİ – Mardin’in güneyinde Mezopotamya ovası
üzerinde bulunan eskiçağda günümüz Mardin kentini temsil etmiş
merkezlerden birinin adıdır. Mardin Arkeoloji Müzesi’nde
sergilenmekte olan üç heykelle tanınmaktadır.
GİRNAVAZ EVİ – Nusaybin şehir merkezinin 5 km kuzeyinde
büyük bir höyük bulunmaktadır. Adını ünlü şair Abu Navaz’dan
aldığı söylenir.
DARA EVİ – Antik Mardin içindeki büyük antik
merkezlerden biridir. Adını kurucu imparator Dara-Anastasiopolis’ten
almıştır.
MARİDE EVİ– 4. yüz yıl Roma döneminde Mardin adına bu
şekilde rastlanmıştır…
|
|
Uzaktan Mardin kalesi gözüktüğü vakit,
erişilmez ve geçilmez bir dağın üstüne
taşlardan işlenmiş bir taç gibi ilk önce
garip ve heybetli gelir insana…
Günümüz Mardin’i tarihi
oluşumunu koruyabilmiş ender
kentlerden birisidir.
Topografik konumunun sağladığı
ayrıcalığın yanı sıra,
sağlam ve nitelikli taş işçiliği ile,
kemerli-eyvanlı konut mimarisi
geleneğinin kesintisiz sürdürmesi
nedenleriyle, dokusunu ve
donanımını önemli ölçüde
günümüze ulaştırabilmiştir. |
|
|
|
|
Kalın
yüksek taş duvarlar ile sokaktan ayrılan
zemin katların önemli mekanı avlulardır.
Giriş katları hem kadının zamanını geçirdiği
mekanlar olarak içe dönük olmakla birlikte,
dış dünya ile ilişkinin doğrudan kurulabildiği
mekanlar olması dolayısıyla da dışa dönüktür.
Alt kattan üst kata, avlu yada yapı duvarına bitişik
kesme taştan merdivenle çıkılır.
Büyük evler genelde U şeklinde olup,
L tipi olanlarda vardır. |
|
|
|
|
Mardin evleri, sadece giriş
katından ibaret örneklere
sahip olmakla birlikte, genellikle
çok katlı bir görünüm sunar.
Geleneksel bir evin
kat adedininbelirleyicisi ise,
parselin başlangıç ve bitim noktaları
arasındaki kot farkıdır.
Hiçbir evin gölgesi birbirinin üzerine
düşmemektedir.
Güneş ışıklarının
aksine düzenlenen sokaklar,
insanları gölgede bırakarak güneşten korur.
|
|
|
|
|
Yapılarda
kullanılan kalker taşı
kolay işlenebilen,
bu sayede zengin işlemelere
olanak sağlayan, iklim şartlarıyla
zamanla sertleşen bir yapıdadır.
Taş işçiliği
doruk noktasına ulaşmıştır.
Taş işlemelerinin başlıca motifleri,
burma, lale, üzüm salkımları
ve karanfildir.
Dış cephe, sütunlar, etrafı
oya gibi işlemeli kapı ve pencereler,
kemerlerle oluşturulmuştur.
Geleneksel evlerin sokakla
bağlantısını sağlayan kapıları
daima anıtsal biçimlere sahip olmuştur.
Pencerelerin en büyük özelliği,
pencerenin geometrik şekli ile
süslemeli alınlık arasında
geometrik zıtlıktan oluşan
bir uyum vardır. |
|
|
|
|
EV
İSİMLERİ
GİRBELLE
GİRNAVAZ
DARA
MARİDE |
|
|
|
|
|